Mevlid, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in dünyaya gelişini ifade eden ve İslam âlemi için büyük bir manevi değere sahip olan mübarek bir gecedir. Mevlid Kandili, Resûlullah’ın doğumunu anmak, onun örnek hayatını hatırlamak ve dualarla Allah’a yönelmek için idrak edilen özel zamanlardan biridir.
Mevlid Kandili
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) 571 yılında Hicri aylardan Rebiülevvel ayının 12. gecesi Pazartesi gecesi dünyaya gözlerinizi açmıştır. İşte bu mübarek geceye ” Mevlid Kandili ” denilmektedir.
Sevgili Peygamberimizin (SAV) dünyaya geldiği zaman dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlaksızlık almış başını gidiyordu. Allah’a olan inanç kaybolmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz bir hal almıştır.
Bu gece, Müslümanlar arasında yüzyıllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmaktadır. Sevgili Peygamberimiz (SAV) derin bir saygı ve özlem ile anılmaktadır.
Bugünlerde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, onun mübarek ruhuna salat ve selam okumak, bol bol ibadet etmek, gündüz oruç tutup, geceyi uyanık geçirmek bu gecenin feyzinden bolca istifade etmek gerekir.
Bununla birlikte, Peygamber Efendimiz (SAV) ahlak ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir.
Asıl o zaman onun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
Bu Gece
Hz. Âmine, Peygamber Efendimizi hamileyken şöyle bir rüya görür. ” Sen , insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile kaldın. Onu dünyaya getirdiğin zaman , her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım, de. Sonra ona Ahmet veyahut Muhammed adını bırak.”
Aynı gece Hz. Âmine’nin yanında bulunan Osman b. Âs’ın annesi gördüklerini şu şekilde anlatır. ” O gece evin içi nurla doldu, yıldızlar sanki üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük. ”
){kind=link}